19 Aralık 2010 Pazar

Nükleer Atık

    Nükleer elektrik üretimi esas olarak Uranyum 235 kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Az miktarda olsa Plütonyum 239 da kullanılmaktadır. Nükleer santral, çoğu kullanılmış yakıtlarda olmakla beraber radyoaktif fizyon ve aktivite ürünleri vermektedir. Nükleer yakıt çevriminde uranyum aranması ve madenciligi, uranyum cevheri zenginleştirilmesi, nükleer yakıt yapımı, kullanılmış yakıt elemanlarının yeniden islenmesi ve radyoaktif ürünlerin depolanması, nükleer yakıt çevrimi tesislerinin devreden çıkarılması nükleer santrallerde atık kaynaklarıdır.
   Bir nükleer enerji santrali yaklaşık 1000 MW elektrik üretmek için 200 ton Uranyum 235 kullanır. Uranyum 235 dogada sadece yüzde 0,7 oranında bulunur. Bu elementin fazla miktarda çıkarılması, doganın daha fazla tahribi ve çevreye verilecek daha fazla radyoaktif kirlilik anlamı taşımaktadır. Bu bağlamda kirlilikten en fazla etkilenecek kesim uranyum madenlerinde çalışanlar ve maden çevresinde yasayan halk olacaktır. Uranyum madenlerinde çalışan isçilerde yaygın olarak görülen akciğer kanseri bunu ispatlamaktadır. 

    Atık yakıt, nükleer reaktörlerin isletimi sırasında yakıt çevrimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık olarak yüzde 95’inden daha fazlası sıvı formdadır. Daha sonra bu sıvı atıgın yüzde 99’u katı atık haline dönüştürülür ve depolanır.
  Radyoaktif maddelerin giderilmesi henüz çözülememiş bir sorun ve bu konudaki en geliskin yöntem radyoaktif maddelerin geçirgenligi düşük maddelerle kaplanıp, depolanması ve zamanla radyoaktivite şiddetinin azalmasını beklemek seklindedir. Nükleer enerjinin geleceği diger konuların yanı sıra, nükleer yakıtlar çerçevesinde değerlendirilen radyoaktif atıkların yönetimi ve yok edilmesi ile ilgili tatmin edici yöntemlerin bulunmasına baglı görünmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder