Nükleer enerji santrallerinin nükleer bomba gibi patlama olasılığı yoktur. Güvenlik kayıtları ve önlemler açısından nükleer güç santralleri herhangi bir endüstriyel tesisinden daha iyi olduğu bilinmektedir. Böyle olmasına rağmen, ilk ticari ya da askeri amaçlı nükleer faaliyetlerden dolay ölümle sonuçlanan birçok kaza meydana gelmiştir.
İyonlaşma Radyasyonuna Maruz Kalma Sonucu Ölümle Sonuçlanan Nükleer Tesis Kazaları aşağıda belirtilmektedir:
08.08.1945 – Los Alamos (ABD), kritiklik kazası: Kritik altı bir yakıt elamanının çevresine yansıtıcı blok yerleştiren 1 isçi, yakıt kütlesinin kritikliğe ulaşması sonucu oluşan radyasyondan ölmüştür.
15.10.1958 – Vinca (Yugoslavya): Biyolojik zırhlıma olmadan gerçekleştirilen bir kritiklik deneyi sırasında, operatör hatası sonucu kontrolsüz kritiklik nedeniyle 6 personel radyasyona maruz kalmış, 1 kişi ölmüş, 5 kişi lösemi tedavisi görmüştür.
03.01.1968 – Idaho Falls (ABD): SL1 araştırma reaktörü, kontrol çubuğunun elle çekilmesi sonucu reaktör koluna fazla miktarda reaktivite verilir, ani ve çok miktarda güç yükselmesi sonucu oluşan “su çekici” nedeni ile meydana gelen patlamada 3 kişi hayatını kaybetmiştir.
24.07.1964 – Woods River (ABD): Yüksek zenginlikteki uranil nitrat solüsyonunun taşınması sırasında meydana gelen kazada 1 kişi hayatını kaybetmiştir.
13.05.1975 – talya: Gıda sterilizasyon tesisinde Kobalt-60 kaynağından yayılan radyasyon sonucu 1 ölüm gerçekleşmiştir.
23.09.1983 – Constitiuyentes (Arjantin): Reaktör koru modifikasyonu sırasında ani güç yükselmesi nedeniyle 1 operatör ölmüştür.
28.04.1986 – Çernobil (SSCB): Bugüne kadar olmuş kazaların en büyüğüdür. Kontrolsüz ani güç yükselmesi kazası, yanık ve vuruk nedeniyle 2 ani ölüm, 10 günlük dönem boyunca atmosfere radyoaktif fisyon ürünlerin atılması ile yaklaşık 200 kişi akut hastalığa tutulmuş ve bunlardan 31’i kazayı izleyen üç ay içerisinde ölmüştür.
30.09.1999 – Tokaimura (Japonya): Yeniden isleme tesisinde meydana gelen kazada isçiler, izin verilen limitlerden çok daha fazla miktarda Uranyum-235’i bir arada depolanması yasandı ve üç isçi yüksek radyasyon alarak hastaneye kaldırıldı. 1 teknisyenin hayatını kaybettiği Tokaimura Santral kazasında, santral civarında yasayan 313 bin kişi evlerinden dışarı çıkarılmadı. 10 kilometrelik bölge yasak alan ilan edildi.
Çevre Üzerinde Etkisi Olan ve Çalışanların Işımaya Maruz Kaldığı Nükleer Güç Santrali Kazaları aşağıda vurgulanmaktadır:
Windscale kazası, nükleer kazalar içerisinde önem taşır. Genelde reaktör parçaları ile ilgili olan bu kazalar aşağıda verilmiştir.
1957 – Windscale (İngiltere): Metal uranyum yakıt elemanlarının soğutulması kaybı sonucu çıkan reaktör yangınında fisyon ürünleri atmosfere yayılmıştır. Hemen çevrenin ve çalışanların izlenmesine başlanmış, çevreden sağlanan süt dağıtımı bir süre durdurulmuştur. Reaktör çevresinde yasayanlardan 260’ı tiroide kanseri olmuştur.
1958 – Chalk River (Kanada): Bozuk yakıt elemanlarının reaktör korundan çıkarılması sırasında, yakıtın tasıma konteynerine sıkışıp, daha sonra depolama kuyusuna düşerek yanması kazasıdır. Yaklaşık 48 kişi farklı düzeylerde radyasyona maruz kalmıştır.
Mart 1965 – Chinon A1 (Fransa): Girilmez işaretini görmeyip, yakıt değiştirme bölgesine giren bir isçi radyasyona maruz kalmıştır.
Eylül 1979 – Chinon A2 (Fransa): Karbon-Dioksit kaçağını bulmak için yapılan bir çalımsa sırasında 2 isçi radyasyona maruz kalmıştır.
Ekim 1999 – (Güney Kore): Teknoloji Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, Kyongsang bölgesindeki nükleer santralde, reaktör bakım-onarım çalışmaları sırasında kaza meydana gelmiştir. Kazada pompadan 45 litre ağır su açığa çıktığı ve ortamdaki radyasyonun kontrol altına alındığı açıklanmıştır.
Santralin Mevcudiyeti Üzerinde Etkili Olan Kazalar aşağıda belirtilmiştir:
1952 NRX, 1955 EBR1 (ABD), 1966 Enrico Fermi (ABD), 1967 Chapel (İ İngiltere), 1969 Lucens ( İsviçre), 1969 ve 1980 Saint-Laurent Al (Fransa), 1973 SSCB, 1975 Browms Ferry (ABD), 1972 Millstone (ABD), 1976, 1982 ve 1983 Phenix (Fransa) reaktörlerin içerisinde meydana gelen kazalar tesislerin altı ay ile iki buçuk yıl arasında değişen sürelerde kapalı kalmalarına neden olmuştur. Three Mile Island 2 bu reaktörler içerisindeki en önemli kazalardandır. Emniyet vanasının yanlışlıkla kapalı kalması sonucu kaza meydana gelmistir. Reaktör kabının büyük bölümü kirlenmiş ve atmosfere radyoaktivite yayılımı yaşanmıştır.
Three Mola Island kazasında, bölgede genel acil durum ilan edildi ve çevrede bulunana 144 bin kişi baksa yerlere sevk edildi. Bu olayda o an için can kaybı olmadı, ancak geriye çevresel etkilerinin yıkıcı etkileri kaldı.
1993 – Tomak-7 (Rusya), yeniden isleme santralinde oluşan patlama sonucu ciddi miktarda plütonyum ve radyoizotopları çevreye yayılmıştır.
1995 – Montu (Japonya), reaktörde sodyum sızıntısı meydana gelmiş ve ardından da yangın çıkmıştır. Reaktör o günden buyana kapalı kalmıştır.
1998 – Cıvaux (Fransa), en yeni reaktöründe sızıntı meydana gelmiş, sızıntı ancak 10 saat sonra kontrol altına alınabilmiştir.,
2002 – Davas Besse (ABD), reaktörün 17 cm kalınlığındaki basınç kabında, çalışma basıncına dayanmak üzere tasarlanmamış paslanmaz çelik kaplamaya kadar ulasan 130-200 santimetrekarelik bir delik bulunmuştur.
2003 – Macaristan, 30 yanmış yakıt çubuğunun pek çoğu bir temizleme tankında kırılarak, konteynerin dibinde 3.6 ton uranyum parçası bırakmıştır. Bu durum halen bir sonuca ulaştırılamamıştır
2005 – THORP (Britanya), reaktörde nitrik asit sızıntısı nedeniyle tesis o günden beri kapalıdır.
Nükleer Fizikçi Hayrettin Kılıç’ın aktardığına göre, Nükleer Denetleme Komisyonu’nun (NRC) kayıtlarına göre, bugüne kadar sadece ABD’de felakete yol açabilecek derecede 169 kaza yaşanmıştır. 1992 yılında Japonya’da 20 tane önemli kaza rapor edilmiş, yine aynı yıl Rusya, uluslararası kuruluşlara 205 kaza raporu bildirmek durumunda kalmıştır. Nükleer teknolojilerin kullanılmaya başladığı ilk günlerden günümüze kadar geçen zamanda teknolojileri gün geçtikçe gelişmesine ve her türlü güvenlik önlemleri alınmasına rağmen etkileri göz ardı edilemez kazalar yaşanmıştır. Kazanın meydana gelme olasılığı sıfıra indirilememiştir. Genelde bu kazalar, araç-gereç bozulması, yanlış bilgi alınması, trityum sızması, boru aşınması ya da kırılması, insan hatası, yakıt proses tesislerinde, yakıt elemanlarının nakledilmesi sırasında gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Kazalar nedeniyle bu santraller ya kapatılmıştır ya da faaliyetine ara verdirilmiştir.
teşekkürler faydalı bir yazı olmuş.
YanıtlaSilBence nükleer Türkiyede yapılmamalı çok tehlikeli
YanıtlaSilBence nükleer Türkiyede yapılmamalı çok tehlikeli
YanıtlaSilBence nükleer Türkiyede yapılmamalı çok tehlikeli
YanıtlaSilBence nükleer Türkiyede yapılmamalı çok tehlikeli
YanıtlaSil